We are looking at something that is moving in order to shake off its staticness or something that uses its stagnancy as an excuse to deny that it has been moving for a while now.

We are looking at something that knows the weight of its words, that is willing to lose this weight by being absorbed into the background, something that will not settle for anything other than the truth itself.

This is a safe sight to behold for those who continue without looking back. It does not worry about whether or not our curiosity will be disappointed.

We know very well where this image is coming from. The tone of voice is very clear to us. Everything changes the minute we move. Time begins with us confusing the front and back by getting closer and further away by counting the changing distance.

This familiar image must have fallen into the hands of a time-traveler, someone, a rogue; it must have been deconstructed and reconstructed. What we are looking at is not actually the same thing. It does neither have the same characteristics as yesterday, nor as tomorrow, nor even as itself.


"wait let me tell you" freezes the moment when a video player is paused for whatever daily reason while watching it with subtitles on.

Yellow subtitles became popular with color television in the 60s and are used to ensure readability for the audience. The yellow subtitle that appears when we look from behind the glass towards a dark surface here holds a similar function.

Entropy, which shows an absolute increase in the universe and is accepted as the measure of disorder, gives time, which essentially lacks direction, its direction as it is known. Physicist Carlo Rovelli argues that the only thing that distinguishes the past from the future in perception is entropy. According to the 2nd law of thermodynamics, the only physics theory that includes time asymmetry, the entropy of a closed circuit can never decrease, and therefore, everything in the universe wants to pull itself into maximum disorder.

The energy transition from hot to cold, the direction of the movement from the known (&traced)  to the unknown, therefore, the direction from the past to the future, is the constantly increasing entropy (disorder) in the universe.

The paused moment consists of sandpaper pieces of different grit and surface sizes, creating vague light figures. The material is used to represent processes such the release of heat through friction and the act of pausing, and has been modified with traces created by spray paint, oil pastel, and sanding techniques. 

Our state of knowing the past continues because the traces of our experiences are carried with us physically and emotionally. Traces of the future are out of the question. If the direction of entropy is a movement from a known order to an unknown disorder, and if time does follow linearity, we know the past only as a result of the traces it leaves on us, and we feel the flow of time through the presence of emotions and the memory that holds them.

"let me tell you" talks to us through this familiar daily moment, one that is unknowingly yet inevitably created by us ourselves. Where we stand and look in the flow determines our own perception of time.

The exhibition will be open between 17 February - 16 March 2024.



Donukluğunu üstünden atmaya çalışarak hareketlenen, veya bunca zamana yayılı hareketliliğini inkar etmek için donukluğunu bahane eden bir şeye bakıyoruz. 

Söylediğinin ağırlığını bilen, söylediğinin ağırlığını tüm bu olan bitene yedirerek kaybetmeye razı gelmiş, gerçeğin kendisi dışında hiçbir şeye razı olmayacak bir şeye bakıyoruz. 

Arkasına bakmadan devam edenler için seyretmesi güvenli bir görüntü bu. Merakımızı boşa çıkarıp çıkarmamak konusunda bir endişe taşımıyor.

Baktığımız şeyin nereden geldiğini iyi biliyoruz. Ses tonu bizim için gayet net. Her şey hareketlenmemizle değişiyor. Değişen mesafeyi saymamızla, önünü ve arkasını karıştırmamızla, yakınlaşıp uzaklaşmamızla başlıyor zaman. 

Bu tanıdık görüntü zaman yolcusu bir haylazın, bir sinsinin, birinin işte, eline düşmüş, parçalara ayrılmış, yeniden yapılandırılmış olacak ki, baktığımız şey aslında aynı şey değil. Ne dünle, ne yarınla, ne de kendisiyle aynı özellikleri taşıyor. 


durun anlatayım, bir video oynatıcısının altyazılı izlenirken herhangi bir gündelik sebepten dolayı durdurulduğu anın konuşmasını dondurur.

60’lı yıllarda renkli televizyonla birlikte rağbet gören sarı altyazı, izleyici için okunabilirliğin sağlanması için kullanılır. Karanlık bir yüzeye doğru camın arkasından yönelttiğimiz bakışımızda da beliren sarı altyazı benzer bir işlevdedir. 

Evrende mutlak bir artış gösteren ve düzensizliğin ölçütü olarak kabul edilen entropi, esasında hiçbir yönü olmayan zamana, bilinen haliyle olan yönünü verir. Fizikçi Carlo Rovelli geçmişi gelecekten algıda ayıran yegane şeyin entropi olduğunu ileri sürer. Zaman asimetrisini içeren tek fizik kuramı olan termodinamiğin 2. yasasına göre kapalı bir devrenin entropisi asla azalma gösteremez ve dolayısıyla evrende her şey kendini maksimum düzensizliğe çekmek ister. 

Sıcaktan soğuğa enerji geçişi, bilinen ve iz bırakmış olandan bilinmeyene doğru gidiş, dolayısıyla geçmişten geleceğe doğru hareket yönünü de algıda yansıtan, evrende sürekli olarak artan entropinin (düzensizliğin) ta kendisidir. 

Durdurulan an, belli belirsiz ışık figürleri oluşturmak kaydıyla farklı kum ve yüzey boyutlarındaki zımpara parçalarından oluşur. Duraksama eylemi ve ısının sürtüşmeyle açığa çıkışı gibi süreçleri temsilen kullanılan materyal, sprey boya, yağlı pastel ve birbirlerine zımparalanma tekniklerinden geçerek oluşturulan izlerle modifiye edilmiştir. 

Geçmişi bilme halimiz, deneyimlerin izlerinin bedensel ve duygusal olarak bizde taşındığından  süregelir. Geleceğin izleri söz konusu bile değildir. Entropinin yönü, bilinen bir düzenden bilinmeyen düzensizliğe doğru bir gidişse ve zaman çizgisel bir doğruda ilerlemiyorsa, geçmişi yalnızca üzerimizde bıraktığı izler sonucu bilir, zamanın akışını ise duyguların ve onları tutan hafızanın varlığıyla hissederiz. 

durun anlatayım, vitrine bakan kişiye hem günlük hayattan tanıdık hem de bilmeden bile olsa kaçınılmaz olarak kendinin seçerek yarattığı rastlantısal bir anı konuşturur. Akış içinde nerede durarak nereye baktığımız, kendi zaman algımızı çizer. 

Sergi 17 Şubat - 16 Mart 2024 tarihleri arası açık olacaktır.
Back to Top